9 Ekim 2015 Cuma

Ev Haller ( Giriş)

Herkese merhaba.

Koca bir yazı yoğun, sıkıntılı, stresli ve evimden uzakta geçirdim.Bir şeyleri istediğim gibi yoluna koysam da çoğu şeyi akışına bırakmak zorunda kaldım.Artık ebeveyn lerimi, annemin bir sonraki tedavi dönemine kadar onları seven insanların merhametine teslim ederek kendi dünyama döndüm.
Ama kendimde şu an için bir dikiş isteği, yeni kıyafet giyme hevesi bulamıyorum. Dikiş dikmek istemesem de sayfama deli gibi yazma ihtiyacı duyuyorum. Bu da hayatı sevimli gösteren bir şey bana. 

Bir müddet oturup hangi konuda yazayım diye kendimi dinledim.İçimde artık kısılmış olan olan ses "evinden bahset" dedi bana. Ben de ev halleri diye yeni bir uğraşı dalı oluşturuyorum artık.
Sabah otobüsten iner inmez gözümde tüten yuvama koştum. Beni uyuyan çocuklarımın yerine, kapıda küçük bir tepecik haline gelen ayakkabı yığını karşıladı. Artık bayatlamış olan ekmek ise, ayakkabılığın üzerinde, anahtar ve ıvır zıvırın konmasını istediğim tepsinin içindeydi. Anahtarlar mı? Biri kapının üzerinde, diğeri şemsiyelerle beraber yerde, ayakkabılarla iç içeydi.

İnanın antreyi bu halde görünce odaları gözden geçirmeye korktum. Korktuğuma da uğradım. 
Neyse biraz dinlendikten sonra evi düzeltmeye çalıştım. Elimden geldiğince de düzelttim.
Heyhat, ertesi gün yine dağınıklık alıp başını gitmişti.Ters giden bir şeyler olmuş benim yokluğumda.
Neyse, bu girişten sonra zamanımızın en büyük bilgesi olan google ile dertleşme gereği duydum. Malumunuz artık çağımız iletişim çağı. Günümüz insanları eskilere nazaran daha bilgili, pratik üstelik paylaşımcı. Ve şu yazıya ( bir kere daha ) denk geldim. Bu yazıyı okuduğum blog sayfasından da ara ara faydalanmaktayım. Sizlere de okumanızı tavsiye ederim.

Yazı oldukça doyurucu. Okuyun da üzerinde sonra konuşalım. Şimdilik iyi akşamlar.

1 yorum:

  1. Dağınıklık bazı insanları rahatsız etmez ama benim ruhumu sıkıyor.

    YanıtlaSil

Ne düşündüğünüz önemli