19 Nisan 2014 Cumartesi

Son nevresim

İyi akşamlar. Bugün size iki hafta sonunda ancak diktiğim nevresimimi göstereceğim. Bu sefer sıradan bir nevresim olmasın diye özendim. Kumaşımı eminim hatırlayacaksınız ( umarım)
















Neden bilmiyorum, bu sene ne kadar eflatun, mor tonlar varsa gözüm onlara gidiyor. Nevresimi serip de makası elime aldığımda aklıma bu geldi.














Bu defa yorgan kılıfını aşağıdan torba şeklinde (yani her zaman yaptığım gibi ) yapmak istemedim. Fırfırlı olsun istedim. Kılıfın ağzını yukarıda planlayıp kenarını da fırfırla güzelleştirmek istedim. Her zaman önce çarşafı dikerken bu sefer en büyük ve gözüme en zor gelen parçadan başladım. Neredeyse geçen haftanın bir günü fırfırları hazırlayıp büzdürmekle, yerlerini ayarlayıp yeniden sökmekle geçti.














Normalde nevresimi tek parçadan oluştururken, şimdi üst ve alt parçalarını ayrı ayrı kestim. Sonra üst parçayı fırfır takacağım yerden ayırdım.














Ayırdığım küçük parçaya işte bu şekilde düzenlediğim fırfırı ve düğmeler için ilik açacağım parçayı hazırlayarak böyle diktim. Fırfır uzun olunca her tarafının eşit olması için öyle uğraştım ki her halde bir sene bir daha nevresim dikmem.














Alt parçayı yere serip üst parçayı da böyle oluşturdum. Üst parçanın alt ucunun üstüne de ( nasıl bir cümleyse ) düğmeleri dikeceğim bölüm olarak katladım. Dört bir yanını diktim. Temiz dikiş yaptım. Önce yüzünden, sonra da tersinden diktim. Fırfırın dikiş yerini nasıl kapattığıma dikkatinizi çekmek isterim. 














Çarşafı dikmek işin en kolay yanıydı. Zaten bildiğiniz usulde dikiyorum. Ama lastiğini çekmeden önce yatağa nasıl kalıp gibi yerleştiğini göstermek istedim. Lastik takmasam bile yatağa tam oturuyor. 
Sıra yastıklarda.














Yastıklara da çok yoğun bir fırfır hazırladım. Üstelik yine yastık kılıfını tek parça kesip dikerken, fırfırla süsleyebilmek için ön parça, arka büyük parça ve arka küçük parça olmak üzere üç parça olarak kestim. Sonra yukarıdaki gibi hazırlayıp teyelleyerek dört kenarını birden makinede diktim. Ama burada temiz dikiş uygulayamadım. Dikiş yerlerini sülfile yaptım.














İşte yastıklarımın son hali. Ne kadar güzel görünüyorlar değil mi. Ama çok uğraştım. Şimdi de yatağa serip göstereyim.














Şu duruşunun güzelliğine bakın. Yorulduğuma değdi canım.














İşte totalde görüntüsü de böyle. Saatlerce bu görüntünün karşısına geçip seyredebilirim. O kadar beğendim yani. Durun şu fırfırları bir daha göstereyim.














Vay vay vay... bunu ben mi diktim yahu. Neler de yaparmışım. Kendimi tebrik ediyorum. Bu (benim gözümde) bir şaheser oldu. Uzun bir müddet nevresim dikmem artık. Ama karar verdim hazır nevresim de almayacağım. Seneye kadar yorgunluğum geçsin daha güzel ciciler dikeceğim. Siz de öyle düşünmüyor musunuz?
Ama bir yıldır dikiyorum ve bu sürede makinemi hiç temizlememişim. Durmadan iplik kırılınca şuna bir bakayım dedim.














Meğerse içi toz içinde kalmış. Şimdi geç oldu. Ama tecrübeli dikiş aşıklarının sayfalarına bakıp temizliğin püf noktalarını öğreneyim. Eski makineler için yapılması gerekenler belliydi. Bu yeni makinelerin neresi nasıl temizlenir, yağlamak gerekir mi? nasıl yapılır öğrenmenin zamanı gelmiş. Tabi sizin önerileriniz varsa yorumlarınızı okumak beni mutlu eder. Yoksa da canınız sağ olsun. Güzel günler dilerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne düşündüğünüz önemli