26 Nisan 2014 Cumartesi

mutfakta yaptığım değişiklikler

Herkese güzel hafta sonları dilerim. Malum bahar geldi. Dip köşenin temizlenmesi, baharla gelen yenilenmelerin evlerimize yansıma zamanı şimdi. Ben de bu hafta sonu temizlik yaptım. Ama gözüme batan bazı şeyleri de değiştirmek için zaman ayırdım. Hatırlarsanız daha önce kızımla gezerken aldığım bazı naylon türevlerini göstermiştim. İşte bu malzemeleri de epeydir zihnimde ölçüp biçtiğim projelerim için kullandım.















Bu çekmecede servis takımlarını ( kepçe kaşık bıçak gibi bilimum şeyleri) koyuyordum. Altına serdiğim bir peçetenin üzerine hepsi bir arada yerleştirmiştim. Ama hafta arasında dağılıyor, aradığımı bulamaz oluyordum. Hele de bıçaklar bazen, hızlı davranmam gerektiği zamanlarda özellikle, ufak kazalara sebep oluyordu. Buraya uygun bir kaşıklık aradım ama bulamadım. Dikişe başladığımdan beridir de aklımdaydı, aklımdaydı da cesaret yoktu. Bu hafta da bu işe gözümü kararttım.














Bu güzel naylonu hatırladınız mı? İşte bundan kaşıklık dikmeye karar verdim. internette gezerken de bazı bloggerların böyle uğraşları olduğunu görünce de ben de kendi tarzıma göre bu çalışmaya giriştim. 














Çekmecemin altı 53x30 , yüksekliği ise 10 cm Buna göre malzememi 43+10+10 toplam 63 cm ye ( üç gözlü olsun diye planladım, bölümlü olsun diye bunları da hesaba katarak 90 cm kestim. Enine 10 cm den ayrı bir göz daha düşündüm onu da 50 cm ye 30 cm kestim. Bölümleri yukarıdaki gibi kalemle çizip toplu iğne ile belirledim. 
















Kalın iğne kullandım. İpim de o gün aldığım hayalet ip denen ip. Çok ince misina. Sağlam ve dikişte belli olmuyor. Ama zaptetmesi kolay değil. İpi kestiğin an makine iğnesinden çıkıveriyor. Gözüm de fazla görmediği için dikişimin çoğu hayal oldu. Meğer ipliksiz dikmişim. Onun için kaşıklığımda bir sürü gereksiz iğne deliği oluştu.














İşte ipliksiz dikip de boş yere iğne izi bıraktığımı belgeleyen bir görüntü. İpliği görebiliyor musunuz? 














Bölümleri başından ve sonundan 10 ar cm açık bırakarak diktim. Bölümlerin kenarlarını işte bu şekilde katlayarak diktim. Bu şekilde yapılan herhangi bir projeye rastlamadım. Onun için başım dik ben buldum diyorum. Siz bu şekilde oluşturulan bir projeye rastladınız mı?


Buraları dikmek hiç kolay olmadı makinem de, ben de kırk şekle girdik. Yaptık ama nasıl yaptık...
















İşte böyle oldu. Bir de enine oluşturduğum bir göz için de çalıştım.














Bunu da bööyleee hazırlayıp, iğneyle tutturduğum kenarlarını makine ile diktim. Sonra da büyük parçayla birleştirdim. Ama hiç kolay olmadı. Kumaşla çalışmaya benzemiyor. Kıvırdığın yer istediğin gibi durmuyor. Makineyi zorluyor. Yanlış batan iğnelerin izi de üzerinden hiç kaybolmuyor.















Diktiğim kaşıklığın kenarları dik dursun diye kartondan parçalar kesip, kaşıklığımın yüksek kenarlarına yerleştirdim.














Çekmeceme yerleştirdiğimde görünüşü de böyle oldu. Fazla titiz bir çalışma olmadığını ben de kabul ediyorum. Ama napiim bir ara makineme bir şey olacak diye korktum bile. Bir de silikon tabancası alıp kenarlarını çekmeceye sabitlesem daha güzel görünecek. Eğer bildiğiniz daha farklı bir teknik varsa benimle paylaşmanızı çok isterim. Şimdi de yine bugün evime yaptığım ikinci güzelliği göstereyim.














Bu benim mutfağımın penceresi. Mutfağım apartman boşluğuna bakıyor ve komşularla camlarımız dip dibe. Bazen bir komşunun bulaşık yıkarken söylediği türküye vokalistlik bile etmişliğim vardır. Öyle iç içeyiz yanii. Ben de pencereme bir güzellik yapmayı epeydir düşünmekteydim.












İşte bu cam folyosunu da yine o gün almıştım. Kullanması da çok kolay. Mutfak camını sildikten sonra uygulamaya karar verdim. Semtimizde bazı komşularda da kullanıldığını gördüm. Ben de yaptım.














Nasıl? Sanki camımın önünde bol yapraklı bir ağaç var gibi. Hep hayal ettiğim şeydir. Bahçeye açılan bir balkon penceresi. Ama Ankara'nın göbeğinde kim kaybetmiş de biz bulalım. Eskinin orta direğinin bir temsilcisi olarak sahip olamadıklarımı, mış gibi yapıyorum. Neyse hemen perdemle de uğraştım. Zaten fazla uzundu. Bir de ağacımı kapatmasın diye bakın ne yaptım.














Perdemi parça parça kestim. Hayalimdeki gibi olmazsa, zaten eskiydi deyip atarım dedim. Böyle oval bir şekilde kestim. Alttaki parçalar mı? Onları da fırfır için hazırladım. Bu fırfır merakı çocukluğumdan mı, ruhumdaki çingenelikten mi bilmem. El attığım herşeyde bir fırfır özentisiyle davranıyorum.
























Perdemi dikip de tekrar taktığımda pencerem işte böyle oldu. Şimdi ne mi yapacağım? Bir kaç menekşe alıp camımın önüne koyacağım. Güzel bir kır evi penceresi gibi görünecek gözüme. Sizin fikriniz nedir? Yapacağınız tavsiyeler ve fikirleriniz benim için önemli. 

Yorumlarınızı bekliyorum. 

İyi akşamlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne düşündüğünüz önemli