27 Temmuz 2013 Cumartesi

nevresim takımı dikmiş idim

Çalışan kadın olmak zor. Dinlenebileceğim hafta sonu tatilimi, evimi bayrama hazırlayarak geçirmek zorundayım. Bayram temizliğine başladım yani. Bugün pencere perde günü idi. Sonra da salonu süpürdüm. Yani dikiş falan yapamadım.

Ben de eski makinemle bir kaç ay önce diktiğim nevresim takımımın resimlerini eklemeye karar verdim.

Diğer arkadaşlar gibi sabah kesip akşama paylaşamıyorum. Bu nevresim de bir kaç günümü almıştı. Sadece arkadaşlarıma göstermek için çektiğim resimler bunlar. O zamanlar bloğum yoktu. Sadece blogları izleyip, insanlar ne güzel şeyler yapıyor diye hayıflanıyordum.


Çarşafımı lastikli yaptım. Yatağımın en ve boyunu ölçüp otuzbeş santim pay vererek kestim. daha sonra kenarlarını kıvırıp lastik geçirdim. Hazır çarşafkar gibi sadece köşelerine lastik dikmeyi düşündüm ama yataktan çabuk sıyrılıyor diye vaz geçtim.



Nevresimi yorgan ölçümebirebir kesip diktim. Hazır nevresimler gibi. Yasyıklarımı da fırfırlı yaptım. Yastığın ön parçasını ve arka için de bir büyük bir küçük iki parça kesip fırfırı araya diktim.



İliği de düğmeyi de makine ile yapmıştım. Benim gibi eskiden kalma, iliği de düğmeyi de elde yapan biri için mucize gibi birşey. Tek adımda ilik açan makina dünyanın sekizinci harikası gibi geldi bana. harika birşey yaaa. bir kaç aydır da keyifle kullanıyorum. Haftaya da bayram haftası bir şey yapabilir miyim bilmiyorum. Eğer fırsatım olursa kızıma kot kumaşından bir gömlek dikeceğim. Hani daha önce dikip de ilk paylaştığım ürünüm var ya işte ondan :)))

Neyse pazartesi annem yeniden MR çektirecek ona göre tedavi yeniden gözden geçirilecek Allahım inşallak kötü bir sürpriz yaşamayız. Hayat beklediğimiz güzelliğiyle devam eder. 

Birt de bu blok üzerinde yapmak istediğim değişiklikleri yapamıyorum. Kurcalayıp durdum ama şu gagget miydi ne istediğim şekilde düzenleyememek canımı sıktı biraz. Neyse öğreneceğiz artık:)))
Beni bilenlere selamlar. Hakkaten beni izleyen oluyor mu acaba? 

21 Temmuz 2013 Pazar

Uzun kollu gömlek diktim

Bir haftalık bir aradan sonra yine yeni bir ürün:)) Şimdilik iyi gidiyorum, ama her an mola verebilirim.Neyse evde var olan bir kumaşı da uzun kollu bir gömleğe çevirmeye çalıştım.

Bu modeli pek çok blogger da gördüm. Aynı gömleğin değişik versiyonları pek çok gardrobun kiracısı. Bir tanesi için de ben uğraştım.


Benim kumaşım desenli olduğu için o siyah şeritleri kullanmadım. penslerden gözüm korktu.  Bir de gizli pat hoşuma gitti. Denemek istedim. Patronda bu iki hususu bol teyelle aldım. Resimde belli olmuyor ama teyelleri var:))
Omuz ve yan dikişleri ile pensleri yaptıktan sonra gizli patı oluşturmaya çalıştım. Ama burda dergisini hatmettiğim halde bir türlü anlamadım. zeka bile yaşa bağlı her halde. Neyse ben de önce yakayı yaptım.

Modelin aslında kolları yine biye ile temizleyip manşet yerne bant kullanmışlar biye işini ben de denedim. Ama en iyisi kol yırtmacını pat ile çevirmek biyeyi çok muntazam yapamadım. bant yerinde de manşet benim için daha yapılası birşey.

Ve beden bölümüne kolu ve yakayı montelerken patı da kafama göre yaptım. Alışıldıktarzdan farklı bir pat ve pek beceremedim. internette de yapılışına dair bir video yok. Napalım gömleği yarım bırakaçak halimiz yok ite kaka sonunda bitirdim.


Hızlı yapmaya çalıştım. Yine de dört gün elimde süründü. Akşamları zaten verimli bir zaman dilimi değil benim için. Şu an dikişlerin temizliği ve düğmeleri kaldı. Pat içime sinmedi. Bir kere daha bu modeli deniyeceğim. neyse bu haftalık da bu kadar.

15 Temmuz 2013 Pazartesi

Kendime dikiş kutusu yaptım.

Ara vermeden hemen ikinci postuma geçeyim. Tatilin verdiği enerji, hayatın güzel yüzünün verdiği keyifli bir moral ile boş durmadım ya hemen göstermeliyim. Haftaya Allah kerim.

Efenim kendime dikiş kutusu yaptım. İki üç haftadır. çok gezdim. Basit kutular bile yirmibeş otuz liradan başlıyor. Birini beğendim atmış küsür lira. Bu kadar basit kutulara bu kadar paraya içim acır doğrusu. Gerçi beceremeseydim bir tane alıp gelecektim ama bir deneyeyim istedim. Eve gelir gelmez elimdeki kutulara baktım.

Küçük kutuları da içine göz gibi yapmak istedim.
.
Sonra vazgeçip oluklu karton mu denir, başka bir kutudan parçalar kesip içine yapıştırdım.
Beğendiğim kutu böyle gözlüydü ya içimde kalmasın dedim. Sonra da kaplamaya başladım. Hasır desenli bir yapışkanlı kaplama kağıdı aldım bu iş için. Daha güzelleri de vardı. Ama içimde yapamazsam korkusu olunca, biraz ucuzuna kaçtım. Şans işte onu da becerdim. Bir dahaki sefere hakikaten daha güzel malzemelerle çalışacağım. 
Dış görünüşü de güzel belki süslerim sonra
İçi biraz karışık gibi. Bir gözüne makas, iğne gibi dikiş malzemelerini, bir tarafına kurdele, fermuar gibi malzemeleri, bir tarafına de evdeki bütün iplikleri koydum. Ayy ne çok şey var elimdekiler bitmeden yeni bişey almamalı. Bundan sonraki postları (artık ne zamana kısmetse) malzeme bitirmece diye hazırlamalıyım:)))

Neyse bu günlük bu kadar haftaya da okuduğum kitaplardan bahsederim belki.  Hoşça kalın

pijama tarzı pantolon

Hastahanede sıcaktan çok bunaldım. Eşofman altı gerçekten rahatsız edince, ben de kendime serin tutacak birşey dikeyim dedim. Ama yeni kumaş almama kararım var. Ben de elimdeki bir kumaşa kafayı taktım.

Gerçekten, kumaşı kesebilmek için önce cesaret toplamam gerekiyor. Halbuki bozsam ne olacak ama böyle yetiştirildik bizler.
Nihayet kestim yeni patron çıkarmamak için kızıma diktiğim aynı patronu kullandım.

Patronlar büyü bedendi. Ben de pay vermeden kestim. Bazı blogger arkadaşların sayfalarında, kalıbı pay vermeden kestiklerini görünce ben de deneyeyim dedim.
Sıfır pay hatta boyu için bile. Patronları aslında aynı yönde yerleştirmek lazım. Ama benim kumaşımın ne desen sorunu ne hav problemi var. Üstelik de boy kısa en dar.
Kumaşımın paçalarını dikip, iç temizliğini de yaptım. Dikiş muntazamdursun diye ütülenir ya ben de resimde güzel dursun diye ütüledim.

Sonra da paçaları içe geçirip ağ bölümünü iğneledim. Ama teyellemedim. Direkt makinede diktim. Zaten basit bişey elimde oyalanmasım dedim. Artık ince işler sıkıntı veriyor. Belki yaş belki stres. Ama eskiden ben böyle değildim.


Beline de lastiği takıp ütüledim Sonra da giyip pazara bile gittim. Çok rahat oldu. Hem de bir sürü fotoğraf ekledim bu sefer. Hakikaten zevkli bişeymiş blogger olmak.

13 Temmuz 2013 Cumartesi

bluzumu bitirdim

Nihayet kesmeye niyetlendiğim, sonra vazgeçip tekrar cesaret bulunca kestiğim bluzu bitirdim. Model aslında kışa uygun, gömlek ya da boğazlıların üzerine giymek için yapılmış, battaniye gibi yünlü kumaştan olması gerekiyordu. Doksanların stilinde, düşük kollu biraz da bohem bir havası vardı. Bu tarzı hep sevmişimdir. Gençliğimde oduncu gömlekleri tişörtlerin üstünden hiç eksik etmezdim. Şimdi tarzımızı iki binlere uydurduk. Neyse konuyu dağıttım. yine her zamanki gibi hatalarım peşimi bırakmadı. Farkına varmadan bir sürü minik plilerle dolmuş bluzum. Her dikişi ayrı ayrı söküp düzeltmek zorunda kaldım. Bir de yakanın açıklık bölümünde patı iyi çeviremedim çıtlatma mevzuu işte.


İşte mevzu bahis ürünüm . Boyu kısa gibi duruyor ama kolların düşüklüğünden göz yanılması o. Ama kendimce öğrendiğim dersler var. Hakikaten ince kumaşları ince iğneyle dikmek çok önemliymiş. Bluzu isteyerek kısa kol yapmadım. Parça kumaş olunca uzun kola çıkmadı. Bundan sonra önlem olarak beğendiğim kumaştan iki hatta üç parça alacağım. Neyse sorun değil zaten yetmişler gibi içine uzun kol bluz giyeceğim. Gerçi böyle de giyebilirim fark etmez.

Bu ara annemin üçüncü kürünü de aldık, hatta ben tatil bile yaptım. Antalya sahillerinde esmerleştim ve Ankara da bulamadığım şu şirin plastikleri teee nirelerden aldım da geldim.

takım olsun diye on iki ye tamamladım. Sonra bir güzel yıkadım

Sonra da yerlerine yerleştirdim.

Duruşları bile çok asil tanesi beş liradan evime bir güzellik yaptım ve üç poşeti kavanozlarla doldurup cam kumbarasına attım. Şişe cam sanayii çok mutlu olmuştur kesim. Ben de biliyorum cam daha sağlıklı. Ama bunlar daha güzel durdu:)))

Benden haberi olan varsa şimdilik iyi akşamlara:)))