28 Aralık 2021 Salı

 2021 gidiyor

    Şurada bir kaç gün kaldı. Çoğunun gitse de kurtulsak dediği bir yıl oldu. Ama uyarmışlardı bizi. Zaten Covid salgını başladığında ve yasaklar hayatımıza girdiğinde az çok bu günlerin geleceğini tahmin etmedik mi? Mahallemizdeki iş yerleri yavaş yavaş "devren kiralık" tabelaları astığında, komşumuzun çocuklarının işten çıkarıldıklarını duymaya başladığımızda, kocasından dul- yetim aylığı alan filanca teyzenin market çalışanlarına "Ayol ne ara zamlandırdınız unu şekeri bu kadar" diye sitem ettiğini duyduğumuzda zaten anladık zor günlerin geleceğini. 

    Ama bu kadar zor günlere beklesek te çoğumuz hazır değildik. Nasıl hazır olabiliriz ki. Etimiz ne budumuz ne. Aldığımız aylık en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamaktan aciz. Kenara koyduğumuz para ( koyabildiysek eğer ) çoktan kuşa döndü zaten.

    Neyse. Şu an Kredi hesap ekstreme baktım da midemden bir sıcaklık yayılıverdi ve ben seneler önce açtığım bloğumu hatırladım.

    Valla ne yapacağız dostlar bilmiyorum. Azımızı nasıl çoğaltırız  düşünüp duruyorum.

    Hele de çoğa sahip olanlar da dert yandıkça beni bir telaş aldı. Onlar bile ağlıyorsa biz aç kaldık demektir.

    2022 insafa gel de insafsızlardan kurtaralım yakamızı. Bunlar kimlerse bilmem.

4 Ocak 2020 Cumartesi

2020 Yeni başlangıçların yılı

2020 yılbaşı ile ilgili görsel sonucu

İşte sonunda 2020 yılına geldik. Hatta bir kaç gününü de yaşadık. Zaman ne çabuk geçiyor gibi beylik bir laf etmenin de tam sırası. Bugün yazarım yarın bakarım derken beş yıl olmuş yolum buralardan geçmeyeli.
Ama hayat durduğu gibi durmuyor. Aldığımız nefesle, saniyeler de usul usul akan bir dere gibi geçip gidiyor önümüzden. Avucumuzu daldırıp da saçımızı ıslattığımız su kadar az bir zamanı bilinçle yaşıyoruz.
Ne yapalım, kırılana dökülene de ağıt yakmaya kalkarsak iyice elimiz boş kalacak bu hayatta.
Ben de hadi dedim kır şeytanın bacağını. Bu yıl yeniden başla hasbihal etmeye eşle dostla.
Artık ne konuşuruz, kimi çekiştir, neyi paylaşırız bilemem. Biraz spontane yaşamak gerekir hayatı. Geldiği gibi, verdiğine amenna diyerek şu hayattan nefesten fazla şeyleri de almayı öğrenmek için yine açtım sanal köşkümün kapısını. 
Eee... hayırlı olsuna beklerim artık. Yokluğumda neler yaptınız, kimi andınız çıtlatırsınız biraz. Üstünü de tamamlarım ben yavaş yavaş.
Vakit geç diye çok tutmayayım sizi şimdilik iyi geceler.

30 Ekim 2015 Cuma

Ev Halleri ( kafamda uçuşan kelebekler)

Herkese iyi geceler. Benim ev maceralarım son sürat devam ediyor. Evde konmari usulu katlanmadık bir kıyafet bırakmadım. Ama diğer fertlerin onayı olmadığından çekmecelerimi, dolaplarımı resimleyemedim. Olsun kıyafet bölümünü böylece bitirmiş oldum. Şimdi sıra kitaplarda diyeceğim ama kitap bu, altı yaşımdan beridir en kutsal arkadaşlarım. Ben kıyıp da bir kaçını gözden çıkarsam, eşim kıyamet koparır. Öyle ki gittiği kursların bile ders notlarını özenle saklarken, kitap mı elden çıkaracak. Pehh...

19 Ekim 2015 Pazartesi

Ev Halleri ( Gardrobum ve Marie Kondo)

İyi akşamlar. Ben hâlâ azimle ev işi yapıyorum hafta sonları. Yüklüklerin temizliğinden sonra bir hafta boyunca akşamları da ne yapacağımı bilemediğim bir sürü şeyi ( yine) bir yerlere tıkıştırmak zorunda kaldım. Ama geçen hafta aldığım kitabı okudukça yanlış yolda olduğumu da anladım. Zaten bu işin tekniği açısından yeterli bilgim olmadığını bilmekteydim.Ama günümüz anlayışından da bu kadar uzak olduğumu bilmiyordum.

Kitabın önsözü yaşadığımız yerin hayatımızı sonsuza dek değiştirecek şekilde nasıl düzene koyacağımız gibi bir iddia ile başlıyor. Hemen anlıyorsunuz ki ev de canlı bir varlık gibi bize tepki veriyormuş. Ve bir daha dağılmayacağına garanti veriyor. Her ne kadar önerdiği metodu değiştirilmemesi gerektiğini söylese de genlerimize kayıtlı bir depolama alışkanlığı ile metodu tam uygulayamadığımı söylemeliyim.

Kitaba uyarak ilk önce kendi gardrobumdan düzenlemeye başladım. Ama önce size internetten bulduğum ve ilk adımda düzenlenmesi gereken şeylerin listesini göstermeliyim.


14 Ekim 2015 Çarşamba

Ev Halleri ( Depolama alanım)

Herkese iyi akşamlar. Hani demiştim ya ev üstüme üstüme geliyor diye. İşte hafta sonu faaliyete başladım. Umarım bir haftayla sınırlı kalmam da bütün evi köşe bucak dolaşıp, ellerimin değmediği bir eşya bırakmam. Dağınıklığımı toplamak için nereden başlayayım diye internette dolaşmalarımda bir de baktım ki, mutfaktan banyoya, yatak odasından oturma odasına her alan için fikirler olmasına rağmen yüklüklerle ilgili hiç detay yok. Onun için bu hafta sonu faaliyetim bir doğaçlama. Neler yaptığımı size göstereyim.

















9 Ekim 2015 Cuma

Ev Haller ( Giriş)

Herkese merhaba.

Koca bir yazı yoğun, sıkıntılı, stresli ve evimden uzakta geçirdim.Bir şeyleri istediğim gibi yoluna koysam da çoğu şeyi akışına bırakmak zorunda kaldım.Artık ebeveyn lerimi, annemin bir sonraki tedavi dönemine kadar onları seven insanların merhametine teslim ederek kendi dünyama döndüm.

31 Temmuz 2015 Cuma

Merhaba...

Öncelikle iyi akşamlar dileklerimi sunayım size. Uzun bir süredir buradan ses vermemişim. Bu ayrılık benim için de zor oldu inanın. Annemin sağlığındaki her türlü dalgalanma hepimizi bir boşluğa düşürüyor çünkü. Neredeyse elli yaşıma yaklaştım yine de annesiz kalma düşüncesi öylesine korkutuyor ki beni, bu düşünce ne zaman zihnimi işgal etse tüm bedenimin titrediğini hissediyorum.

1 Mayıs 2015 Cuma

Bir Dantel Elbise Dikeyim Dedim.

Çok hevesle başladım. Mayıs ayı içinde de bir düğünümüz var.Güzel güzel giyerim diye de düşündüm. 














Bu danteli ve altına astar olsun diye de saten bir gri kumaş aldım.

19 Nisan 2015 Pazar

Çocuk Kıyafeti etkinliği ürünlerim:))

Herkese iyi geceler. 23 Nisan'a kadar bitirmeye karar verdiğimiz ürünlerimi paylaşayım sizinle. 














Bu kıyafetler çok tatlı iki kardeş için. Ablamızın elbisesi çok güzel oldu bence. Dün ve bugün de bir yaşındaki kardeşini sevindirmek istedim. Hızlı karar verince istediğim gibi olmadı. En başta kumaşı erkek çocuğuna hitap etmiyormuş. ( Çok bilmiş kızımın lafı)

6 Nisan 2015 Pazartesi

Çocuk Giysi Dikiş Etkinliği 1


Waaaww.... Ben yokken neler olmuş. Etkinlik başladı ve ben daha kumaşımı almadım. Semra'nın kızı hamileymiş. Altı patikli bir tulum mu diksem. Fikriye'nin 6 yaşındaki tekne kazıntısına bir elbise mi? Ayy... daha buna bile karar vermedim. Ama söz sözdür. Bu etkinlik için çabuk davranmalı, aradaki açığı kapatmalıyım.
Siz de Meşgul Anne'nin çocukları 23 Nisan bayramında mutlu etme projesine katıldınız mı? Ben şimdiden heyecanlandım.

22 Mart 2015 Pazar

bordo pilili gömlek diktim.

Merhaba. Yine bir hafta sonunun daha son saatleri. Yarın yine sıkıcılığıyla başa çıkmamız gereken yeni bir pazartesi. Pazartesini griliği, pazar günlerinin de neşesini gölgeliyor mu sizce de?

Aslında böyle karamsar biri değilim tabii ki. Hele de bahar böylesine yaklaşmışken.

Neyse bu kadar girişten sonra fazla vakit kaybetmeden, burda dergilerinin gardrobuma kazandırdığı son kıyafetimi sizlerle paylaşayım.














Etekleri plili, koy kumaşından dikilmiş bu gömleğin modelini Şubat 2015 sayısından aldım.

15 Mart 2015 Pazar

Lacivert Sigarett pantolon diktim.

İyi akşamlar. Bir hafta sonunu daha bitirdik. Her ne kadar bahar aklımı almaya başlasa da boş durmadım. Hafta içinden beri uğraştığım pantolonumu tamamladım. 














Modelim Kasım 2013 sayısından. Bu sayı çıktığında pek çok blogger arkadaşım iki ay içinde bu model pantolona sahip oldu.